4 Nisan 2015 Cumartesi

Çanakkale Yöresel Giysileri

ÇANAKKALE YÖRESİ GİYSİLERİNDEN ÖRNEKLER
         
                  Erkek iç gömleği (Eceabat-Yolağzı)

                                                                
                                                                        Erkek don-gömlek (Merkez-Dümrek)

                    
         Damat gömleği (Eceabat-Beşyol) /Yörede gömleğin eski adı olarak “entari” olarak bilinmektedir.
                   
                                                   Erkek mintanı (Merkez-Dümrek)

                
                                        Erkek mintanı-ön görünüşü- (Merkez-Dümrek)

      
                                          Erkek mintanı -ön görünüşü- (Merkez-Dümrek)

      
                                         Kollu erkek mintanı-ön görünüşü- (Merkez-Dümrek)
                                           
                                                    İpekli bayan gömlek (Eceabat-Beşyol)



        
                                                 Gömlek-şalvar: Kat urba/Bayan (Merkez-Dümrek)
                                                   
                                                      İşleme bayan kadife yelek (Eceabat-Beşyol)
        
                                                   Bayan pamuklu hırka (Eceabat-Beşyol)
                                     
                                                Bindallı –ön görünüş- (Eceabat-Yalova)
                   
                                              Bindallı –arka görünüş- (Eceabat-Yalova)
                                         
                                              Üçetek –ön görünüş- (Eceabat-Beşyol)
                                          
                                                    Üçetek –ön görünüş- (Eceabat)
               
                                                                    Telli Saç
              
                                                                    Telli Saç

Çanakkale El Sanatları ve Hediyelik Eşya



Son yıllarda Çanakkale’de toprak işçiliği vazo, saksı, kavanoz, testi, küllük, fincan, tuzluk vb. yapımıyla sürmektedir. Bunlar, hediyelik eşya olarak pazarlanmaktadır.
Ezine, Bayramiç ve Ayvacık köylerinde yörükler arasında halı dokumacılığı yaygındır. Genellikle hazırlanan ürünler seccade büyüklüğünde ve desenlidir.
Bayramiç ve Biga köylerinde yünden giysilik aba, çamaşırlık pamuklu Eceabat köylerinde yerli pamuktan makrome ve şalvar dokunur. Yörede, çare, çorap, kese işçiliği de yaygındır.

Çanakkale'de Bayramlar,Törenler Kutlamalar



 Ramazan ve Kurban bayramları, ülkemizin diğer illerinde yapıldığı gibi kutlanılır. İlimizde ramazan geceleri, teravih namazından sonra camilerde mukabele okutmak, dinlemek dini bir gelenektir. Mukabele okumak genellikle kadınlar arasında yaygındır. Diğer illerden farklı olarak ramazan gecelerinde kız ve oğlan çocukları kapı kapı dolaşarak, saya tekerlemesi söylerler. Saya tekerlemesinin bitiminde çocuklara çeşitli yiyecekler veya harçlık verilir.
        Saya Tekerlemesi
        Saya saya sayadan
        Sular akar kayadan
        Sayacı derler bize
        Özendik geldik size
        Hanım teyze eyvallah
        Canım teyze eyvallah
        Bir olmazsa iki olsun
        Şeytanın gözü kör olsun
        Allı kapı ballı kapı
        Arkası boyalı zengin kapısı
    Milli bayramlar da diğer illerdeki gibi çeşitli etkinliklerle kutlanırken, Çanakkale’de diğer illerden farklı olarak ve uluslar arası düzeyde Çanakkale Savaşları ile ilgili anma törenleri, her yıl mart ayının 18’inde gerçekleştirilir.
    Dini ve milli bayramların dışında, Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan Hıristiyan vatandaşlarımızın da kendi dini bayramlarını kutladıkları bilinmektedir.
    Çanakkale’de dini ve milli mahiyetteki bayramların dışında en yoğun kutlamalar Hıdırellez’de yapılır. 5 Mayıs akşamı gül dallarına: Para, yüzük, düğme vs. asılır. Hava karardığında ateş yakılarak üstünden atlanılır. Bu gece, Hızır’ın geleceğine inanıldığından, sabah erken kalkılır. Bir su kenarına gidilerek istenilen dilek, yere şekil olarak çizilir ve dua edilir. Bu ritüelin bir benzerinde ise istenilen dilekler bir kâğıda çizilerek denize bırakılır. 5 Mayıs akşamı gül dalına bağlanan nesneler toplanılır. Gül dalına asılmış olan eğer para ise bereket getirmesi için, yıl boyunca cüzdanda taşınır. Yüzük, düğme gibi şeyler bir kabın içine konularak, küçük bir kız çocuğuna sırayla çektirilir. Her çekilişte maniler söylenir.
    İlimizde yaşayan Türkmen topluluklarında ise Hıdırellez bayram coşkusu ile kutlanılır. Kutlamalar üç gün sürer. Bu sürede Türkmenler işe gitmezler, çalışmazlar. Kutlamaların ilk günü köy içinde şeker ve çerez dağıtımı ile geçer. İkinci gün ise mezarlık ziyaret edilerek burada kurbanlar kesilir, kurban etiyle yemekler yapılır. Her aile kendi aile kabristanlığının yanında sofrasını kurmaya özen gösterir. Diğer ailelere meşrubat ve çerez ikram edilir. Üçüncü gün ise köy civarındaki bir Dede’ye veya yatıra çıkılır.

Çanakkale Efsaneleri



Anlatım türleri içinde Çanakkale’de en çok karşılaşılanı içinde inanma unsurunu barındırdığından dolayı efsanelerdir.İl içinde hemen her yerleşim birimi yakının da bulunan yatırların da efsane geleneğinin oluşması ve yaşamasında önemli bir etkendir.Efsanelerin yoğunluklu olarak karşımıza çıktığı alan bu olmakla beraber, hemen her konuda da efsaneler üretilmiştir.Çanakkale de en çok bilinen ,yaygın olan efsane şudur ;

‘Bu Türkler – Kızıl deli Sultan ve Kırk Erenler – bu Urumeli ne ,yani şimdi Trakya ya geçmek istiyorlar.Yok vasıta yok.Oradan sal yapıyolar onlar.Sala binip karşıya geçmek istiyorlar .Arkadaşların bir tanesi uyuyo.orda.Bu deliyi bırakalım diyolar ,götürmeyelim.Bırakıyolar bunu.Sala binip karşıya geçiyolar .Bi de kalkıp bu deli.Yav gidiyo bizim arkadaşlar !Yav durun murun nereye ?Ordan hemen eteğene kum dolduruyo.Başlıyo ekin serper gibi serpmeğe.Saldakiler diyo ki:Valla deli geliyo ,denizi bölücek.Duralımda alalım diyolar.Dede geliyo kumu elinden bırakıp .O kumda ordan hasıl olma diye duydum.(Anlatıcı ,Lapseki ilçesi .çardak beldesinde denizin içinde yer alan kumsalın nasıl oluştuğunu anlatıyor .)

ÇANAKKALE HALK OYUNLARI ve MÜZİĞİ



Çanakkale’de bilinen halk oyunlarından bazıları şunlardır:
    1- Erkek Oyunları:
        a) Harmandalı
        b) Kaba Güvende
        c) Karanfilin Moruna (Çiftleme Zeybeği)
        d) Kusköy Zeybeği
        e) Çan Sekmesi (Süzme)
    2- Bayan Oyunları
        a) Çan Sekmesi
        b) Evreşe Yolları
        c) Karyolamın Demiri
        d) Harmandalı
        e) Bayramiç Karşılaması
    Ezgileri ve adımları bilinen bu oyunların dışında, ezgileri belirlenmiş ve bazı adımları bilinen ancak tamamı saptanamayan oyunların adları ise şunlardır:
    1- Cengerme (Cengi Harbi- Yol Havası)
    2- Çanakkale Türküsü
    3- Alay Havası (Yapıldak)
    4- Çemberimde Gül Oya
    5- Türkmen Yol Havası
    6- Bağ Özü 7- Ada Zeybeği
    8- Koca Kule (Yanık Kule)
    9- Çenk Kızı (Cıngıllı)
    10- Koca Arap
    11- Sürmeli Zeybeği
    12- Kozak Zeybeği
    13- Ninnalar
    14- Dere Kunduzu (Refikam)
    15- Lapseki Çeşmesi
    16- Karanlık Dere
    17- Gündoğdu Zeybeği
    18- Yandım Ayşe (Erkek)
    19- Asmadan Gel Asmadan
    20- Edremit Güvendesi
    21- Yörük Yaylası
    22- Saba Güvende Zeybeği (Yenice)
    23- Eski Alay Havası
    24- Eminem Giymiş Alları
    25- Tabancalı
    26- Evciler Zeybeği
    27- Bursa’nın Damları
    28- Çavuşköyü Zeybeği (Biga)
    Düğün ve eğlencelerde oynanan bu oyunların dışında, dini nitelikli bir dans olan samahlar, Türkmen ibadetlerinin gerçekleştiği cemlerin ayrılmaz ve önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. Çanakkale yöresinde oynanan samahlar, Orta ve Doğu Anadolu samahlarından daha ağır bir tempoda gerçekleşir.
    Bu tipten oyunların dışında, Çanakkale’ye göçler yolu ile gelen diğer toplulukların da (Çerkezler, Pomaklar, Boşnaklar vb.) Çanakkale oyunlarının yanı sıra kendi oyunlarını da oynadıkları bilinmektedir. Oyunlarda kullanılan müzik aletleri, oynanan oyunlara ve oynayan topluluklara göre değişiklik gösterir. Geleneksel zeybek oyunlarında klarnet, keman, davul, darbuka kullanılırken, samahlarda bağlama, Çerkez oyunlarında akordeon ve phacic kullanılır.
     Çanakkale türkülerinin önemli bir kısmı, maniler arasına serpiştirilen nakaratlar yardımıyla oluşmaktadır. Bilinen bir ezgiye (örneğin evreşe yolları) mani eklemeleri ile türkü söyleyicilerinin, mani repertuarına göre uzayıp kısalabilir ve her seferinde türkü sözleri değişebilir. Çanakkale türkülerinde esas olan ezgidir.
SEYİRLİK OYUNLAR
    Çanakkale’de seyirlik oyunlar, son yirmi, yirmi beş yıllık süreçte süratle ortadan kalkmaya başlamıştır. Yakın bir gelecekte, bu geleneğin tükenmesi kaçınılmaz gibi görünmektedir.
    İlimizde günümüzde, Karagöz ve Meddah gelenekleri yoktur. Kukla ise seyirlik oyunlar içinde, el kuklası olarak bebek adıyla varlığını sürdürmektedir.
    Seyirlik oyunlar, ilimizin bazı köylerinde sünnet düğünlerinde gerçekleştirilmektedir. Oynanan bu seyirlik oyunlar, Anadolu’nun diğer bölgelerinde oynanan oyunlarla benzerlik gösterirler. Çanakkale’de oynanan seyirlik oyunlardan bazıları şunlardır:
    1- Dede-Nine
    2- Kız Kaçırma
    3- Arap
    4- Berber
    5- Deve
    6- Bebek
    7- Aşuk-Maşuk
    8- Askerler (Hasbi)
    9- Ayı
    10-Testi Güreşi
    Sünnet eğlenceleri dışında kadınlar arasında kız isteme günlerinde, eğlence amacıyla oynanan oyunlar da vardır. Ancak günümüzde bu oyunlar da sonlanmaya başlamıştır. Bu oyunlarda kadınlardan biri erkek kılığına girerek, kız evindeki kadınların arasına karışır. Sergilediği erkek tavırları, gülmece unsurunu yaratır.

Çanakkale'de Edebiyat

TEKKE EDEBİYATI:
Çanakkale de adalarda (Gökçeada ,Bozcaada )yaşayan Rumların dışın da kalan tüm halk Müslüman dır.Sünni inanca sahip topluluklarda Ortodoks din anlayışının yanında ortaya çıkan bir tasavvufi akım ve bu akımın öğretileri doğrultusunda var olabilmiş bir tekke edebiyatı söz konusu değildir.Sünni İslam anlayışının dışında yaşayan ve fatih dönemin de Çanakkale ya getirilen ve bu bölgede yaşayanlarca Türkmen adıyla bilinen Alevilerin ise inançları gereği bir tekke edebiyatına sahip oldukları gözlenmektedir.Ancak hem çok uzun zaman önce bu bölgeye yerleşip Anadolu Aleviliğinin etkileşiminden uzaklaşmaları hem de Sünni nüfusa nazaran az olmaları bu bölge Alevilerinin Tekke edebiyatı alanında gelişimini engellemiş ve var olan tasavvuf anlayışının süreç içinde azalarak kendini tekrar etmesine neden olmuştur.Türkmenler arasında tekke edebiyatı sönümlenerek devam etmektedir.
HALK ŞAİRLERİ :
Çanakkale de tıpkı tekke edebiyatında gözlemlediğimiz süreç aşık edebiyatı ve halk şairliği geleneklerinde de karşımıza çıkmaktadır.Türkiye’nin batısına yaklaştıkça ,klasik anlamdaki aşık edebiyatı temsilcilerini bulmamız zorlaşmaktadır.Çanakkale de bu duruma bir istisna oluşturmamaktadır.Aşık edebiyatının bir gelenek olarak var olamadığı coğrafyalarda halk şairliği geleneğinin de varlık alanı bulamayacağı açıktır.Halk şiiri tarzında şiir yazanların gelenek ve çevrede ekol oluşturabilecek bir birikimin olmaması nedenleri ile ferdi yönelimlerin dışına çıkmayan kısır ürünlerle var olmaya çalıştıkları görülmektedir.İlimizde gelenek ve çevreyle iletişimleri olmayan birkaç kişinin halk şiiri tarzında şiirler yazması memnuniyet vericidir.(örnekler)

Çanakkale'de Lisan



Çanakkale İli hem Anadolu hem de Trakya da kalan topraklarıyla ,İmparatorluk döneminden bu yana özellikle Osmanlı- Rus Harbini takip eden dönemde sürekli göç aldığından ,ilin tamamını kapsayan ortak bir ağzın varlığından söz edebilmemiz mümkün değildir .Yoğun olarak Balkan Göçlerine ev sahipliği yapan Çanakkale ,Anadolu da göçer halde yaşayan Yörüklerin ve Tahtacılarında iskana tabi tutulmaları ile birlikte hem şu anda Türkiye sınırları içinde kalan topraklarda konuşulan ağızlar hem de Türkiye sınırları dışında kalan topraklardan gelen Müslüman toplulukların konuştuğu ağızları ve tüm bu iskan edilme süreci boyunca bu bölgede var olmuş yaşamış ‘’Yerli’’Türklerin konuştukları ağızların harmanlanmasından ortaya çıkan ve ilin her bölgesin de standart bir ağza sahip olmayan ama benzeş bir ağız yapısı ortaya koyan bir ildir.