Biga yarımadasına ismini veren ve Antik dönemde “Troas Bölgesi” olarak anılan efsanevi bölgedir. Kazdağı’ndan beslenen ünlü Kocabaş Çayı (Granikos) Biga ve çevresine hayat verir. Yörede manda yetiştirilen ve derisinden kıspet yapılan tek yerdir. Eti, köftesi ve tuzsuz beyaz peynirden yapılan peynir tatlısının ünü Biga’nın sınırlarını aşmıştır. İlçe, Büyük İskender'in kıyılarında savaştığı Biga Çayı (Kocabaş ya da Granikos) ile ikiye bölünmüştür. Sınırları içerisinde iki yakayı birleştiren iki büyük köprü ile birlikte irili ufaklı sekiz köprü bulunmaktadır. Sanılanın aksine ilçe merkezinin denize kıyısı yoktur. Biga adının su kaynağı anlamına geldiği söylenen Pigas ya da Pegai adından geldiği söylenmektedir. Karabiga'da bulunan asıl Biga'nın, büyük bir yangından sonra şimdiki yerine taşındığı, eski Biga'nın da Karabiga olarak kaldığı rivayet edilmektedir.
Biga yakınlarında Gümüşçay (Dimetoka) beldesinde ortaya çıkarılan Biga lahdi, Dede Tepe Tümülüsü’nde ortaya çıkarılan mezar odası ve bölgede gerçekleştirilen yüzey araştırmaları Biga çevresinde M.Ö. 6. yüzyıldan beri yerleşilmiş olduğunu ortaya koymuştur.
M.Ö. 334 yılında Büyük İskender ve Pers Kralı III. Darius arasındaki savaş, eski Biga olan Priapos yani Karabiga yakınlarında gerçekleşmiştir.
Bizans İmparatoru III.Andronikos ve Karesioğlu Demirhan Bey, bu sahillerdeki Bizans kasabalarına akın yapılmamasını içeren bir anlaşmayı 1328 yılında Pegae'de imzalamışlardır. Sultan I. Murad zamanında, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Biga, Cumhuriyet Dönemi’nde ilçe olarak Çanakkale'ye bağlanmıştır.
Çarşı Camii ve Şadırvan
Hükümet meydanında bulunan camii 15. yüzyılda Gazi Umur Bey tarafından yaptırılmış. Sarı renkli bir taştan inşa edilen cami 500 kişi almaktadır.
Hamdi Bey Şehitliği
Kurtuluş Savaşı yıllarında çok hareketli günlere sahne olan Biga’da yaşanan Anzavur isyanı sırasında şehit edilen subaylarımızın yanı sıra Çanakkale Savaşları sırasında tedavi edildikleri Biga hastanesinde hayatlarını kaybederek şehit olan askerlerimizin yattığı şehitlik, Namazgah semtindedir.
Ulu cami
Manisa Sancak Beyi Şehzade Mehmed’in (Fatih Sultan Mehmed) Biga’da bir gece misafir kalıp, kasabanın camisi ve hamamı bulunmadığını öğrenince yapılmasını istediği, şimdiki Ulu Cami ile önceleri Belediye Hamamı denilen hamamın yapıldığı rivayet edilmektedir. Caminin ön tarafında, ince işçilikli mezar taşları ile ilgi çeken birçok mezar bulunmaktadır.
Biga Halim Bey Konağı Kent Müzesi
Biga Belediyesince, 2010 yılında Kent Müzesi olarak açılmıştır. Üç katlı ahşap konakta Biga ve çevresine ait etnografik malzemeler sergilenmektedir.
ANTİK KENTLER
Parion Antik Kenti
Parion (Kemer Köyü) bir liman kentidir. Homeros’un destanlarında adı geçmez ancak antik yazarlardan Strabon, şehrin kuruluş tarihine M.Ö. 675-650 yılları olarak not düşer. Herodot ve Ksenophon da kentten bahseder. Bugün Kemer köyündeki Parion, geniş bir alana yayılmış, çoğu toprak altında kalmış kalıntıları ile dikkat çekicidir.
Priapos Antik Kenti
Adını burada kutsanan tanrı Priapos’tan alan kent, Karabiga bölgesinde M.Ö. 670 yılında kurulmuştur. Karabiga beldesinde, deniz kenarındaki kalıntılarıyla dikkat çeken antik kent, şaraplarıyla ünlenmiştir.
TERMAL TURİZM
Biga Kırkgeçit Kaplıcaları
2005 yılında termal turizm merkezi olarak ilan edilen kaplıcalar, Biga ilçesi Ilıcabaşı Köyü mevkiindedir. İlçe merkezine 16 km. uzaklıktadır.
Nilüfer Gölleri
Biga’nın Kalafat Köyü’nün 3 km. güneybatısındaki göl kümesine halk arasında Dubakadere (Derindere) ve Lipor adı verilmektedir. Göllerdeki nilüfer çiçeklerinin yarattığı manzaralar görülmeye değerdir.
Kıyı Turizmi
Kepekli köyünün alt kısımlarından başlayıp, Gürece köyünün alt kısımlarına kadar uzanan kıyılarda denize girilebilmektedir.Özellikle, Uzundere plajı ve Kemer köyü sahili en iyi plajlardandır. Karabiga yöresinde, antik bir kentin havasını soluyarak denize girip dinlenirken, çeşit çeşit deniz ürünlerinin tadına bakabilirsiniz Ayrıca Şahmelek Koyunun büyüleyici doğal güzelliklerinin eşliğinde, masmavi denizinde kulaç atabilirsiniz.
Mutfak Kültürü
Biga’nın lezzetli etlerinden yapılan Biga köftesi gerçekten çok lezzetlidir. Tuzsuz peynirden yapılan ve Biga’da birkaç firma tarafından üretilerek, Türkiye’ye pazarlanan Peynir tatlısı’da Biga’ya özgü bir tattır.
EL SANATLARI
Kıspet Yapımı
Biga’da, geleneksel el sanatları arasında yağlı güreşlerde giyilen, (deri pantolon) kıspet yapılmaktadır. Yağlı güreşlerin dışında turistik bir obje olarak da tercih edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder